7 Mart 2009 Cumartesi

Mustafa KOCA

1962 yılında Sivas’da doğdu. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanlığını yapmaktadır.
BİRLİK İHTİYACI
Dünya, insanlık tarihi boyunca her halde bu kadar küçülmemişti. İletişimin, ulaşımın ve erişimin çok hızlı bir noktaya ulaşmış olması, yeryüzünde her hangi bir yerde meydana gelen bir hadiseyi derhal yanımıza taşımakta ve ondan şöyle yada böyle etkilenmemize sebep olmaktadır. Bu yüzdendir ki, artık insanlığın bütün meseleleri, bizim günlük meselelerimiz arasına girmiştir. Her gelişmeyi öğrenmek, her olaydan haberdar olmak, insanlık için hem yorucu hem sorumlulukları artırıcı ve hem de imkanları ziyadeleştirici bir konu haline gelmiştir. Dolayısıyla çağ bir kısım meseleleri artık daha farklı bir şekilde daha kombine bir şekilde, ve güç dengelerini daha fazla hesaba katarak yapmayı icbar eder hale gelmiştir.
İnsanlık tarihi, binbir çeşit zorbalıklara sahne olmuştur. hakimiyet tesis etmek, her zaman birilerinin ihtiras alanı içerisine girmiştir. Şartlarını elverişli bulanlar, bu sonucu almak için ellerinden geleni yapmışlardır. Böylece; siyasi, dini, kültürel, ekonomik ve stratejik hakimiyetler her zaman olagelmiştir. Bu hakimlerin adalet telakkilerine uygun olarak insanlar ya genellikle mutlu olmuşlar veya mutsuzluğu zulmü yaşamak mecburiyetinde kalmışlardır. Bu konularla ilgili genel belirleyicinin güç meselesi olduğunun altını çizmek gerekir. Bir şekilde gücü elinde bulunduran insanlar, inisiyatif oluşturmayı da başarmışlardır.
Bugünkü dünya eski zamanlardan çok farklı değil. Yine bir şekilde güç birliği oluşturanlar kuralları koyuyorlar ve gerektiğinde değiştirip istedikleri yeni kuralları insanlara icbar ediyorlar. Gelişmişlik gibi bir kısım söylemlerin tamamıyla kitapları ve entellektüelleri ilgilendiren bir konu olduğunu günümüz hakimiyetinde söz sahibi olanların uygulamalarından anlamamız mümkündür. Eğer arzu ediyorlarsa BM gibi, AİHM gibi, NATO gibi sözümona evrensel düzenle ilgili kuruluşları ve kuralları tamamıyla devre dışı bırakabiliyorlar, güçlerinin ve ihtiraslarının emrettiklerini kural tanımadan icra edebiliyorlar. IRAK savaşı bunun tipik bir örneğidir. Sebeplerin hepsinin yalan olduğunu işgalcilerin bizzat kendiler ifade ettiler, uluslarüstü kuruluşları ve kuralları bizzat kendileri ihlal ettiler, ama hala yanlışlıklarına devam ediyorlar ve kimse kendilerine bir şey diyemiyor ve hesap soramıyor. Niçin? Çünkü hesap sorma makamında kendini hissedenler, hesap sorulacaklardan daha güçlü değiller.
Bugün yeryüzünde ilginç birlikler oluşmuş bulunmaktadır ve halen oluşmaya devam etmektedir. ABD bir birliktir, AB bir birliktir, BDT bir birliktir. Her geçen gün devletler, kendilerini ve mensupları bulunan insanları daha iyi şartlara hazırlamak ve daha yüksek refah hevesleri ile örgütlemekte ve güçlerine güç katmak için birlikler oluşturmaya özen göstermektedirler.
Osmanlı sonrası İslam toprakları maalesef böyle bir birlikten yoksun kalmıştır. Dolayısıyla da barıştan, esenlikten ve mutluluktan yoksun kalmıştır. Halen yeryüzünde ne kadar insani problem varsa böyle ir birliğe dahil olmayan bölgelerde cereyan etmektedir. İKÖ sembolik bir birlikten öte çok ileri faaliyetler yapma imkanı bulamamıştır. Ancak böyle bir birliğe olan ihtiyaç alabildiğine önem kazanmıştır. Ne yapıp edilmeli ve böyle bir birliği oluşturmalıdır.
Bugün yeryüzünde TÜRK üst kimliği altında da İSLAM üst kimliği altında da oluşturulabilecek birlikler vardır. Fevkalade yüksek bir insan unsuru ve yine fevkalade yüksek bir tabii zenginlik unsuru, bu birliklerin temelini oluşturabilir. Böyle bir birliğin gerçekleşmesi de bu bölgelerdeki zulmü ortadan kaldırmak için en önemli adımlardan bir tanesi olur. ALLAH Tealanın ikramı olan imkanlarında dağılımına uygun olarak kullanılması fırsatı olur. Bunda da kimseye karşı bir haksızlık sözkonusu olmaz. Ancak menfaati zedelenenler bu konuda şüphesiz direnç göstereceklerdir. Ama önemli değil.
Birliklerin oluşmasında önemli faktörlerden bir tanesi, hiç şüphesiz GÜVEN tesisidir. Bunun tesis edilmesinin yolu sadece teorik sohbetlerden geçmez. Bizzat tecrübeler bu gelişim için ihtiyaç hissedilen en önemli dayanaktır. Kültürel altyapıların oluşturulması ve alışverişlerin başlaması doğru adımlar olacaktır. Ancak daha önemlisi ticari faaliyetlerin birlikte yapılabilmesinin başarılmasıdır. Piyasanın, tabii şartların oluşturacağı birliktelik, kalıcı ve sarsılma olacaktır. Ekonomik mücadelenin, üretim ve tüketim paylaşımlarının birlikte yapılabilmesi, önemli tahkimler oluşturacaktır. Konunun siyasi, askeri boyutu engel olarak düşünülmemelidir.
Birlik arzumuzu ve heyecanımızı pratiğe dökecek çalışmaları başlatılması ve başlatılan çalışmalara iştirak edilmesi bir samimiyet testi niteliğindedir. Bu konuda adım atılmadan her geçen gün zarar hanesine yazılacaktır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder