9 Mart 2009 Pazartesi

A. Hamdi ÜÇPINARLAR

1948 yılında Bursa’da doğdu. Ankara Mühendislik Akademisi Makine Mühendisliği’nden mezun oldu. Çanakkale Eski Milletvekili ve Çevre Eski Bakanı görevlerinde bulundu.

KÖKLÜ TARİH ve KÜLTÜRÜMÜZÜ PAYLAŞMAK
Çok hızlı ve etkileri güçlü olan değişmerlin hüküm sürdüğü bir dönemden geçmekteyiz. Değişim rüzgarları, uluslararası ilişkilerden iç politika ve ekonomiye kadar tüm ülkelerin derinden etkilenmesine sebep olmaktadır. Dünya bir küreselleşme sürecine girmiştir. Ortaya yeni imkan ve fırsatlar çıkarken, bazı sıkıntı ve tereddütleri yok saymakta mümkün değildir.
İşte bu yeni dönemde, ortaya çıkan imkanların değerlendirilmesi ve karşılaşılabilecek sorunların aşılabilmesi için işbirliğinin ve beraberliğin önemi ortaya çıkmaktadır. 1071 yılında Alparslan'ın kazandığı Malazgirt Meydan Muharebesiyle birlikte Türk-İslam birliği başlamıştır.
Biz Anadolu'da bin senelik bu büyük Türk-İslam toplumunun temsilcileri olarak, onun uygarlığını, kültürünü ve inançlarını temsil etmeye devam etmekteyiz. Bundan 13 yıl öncesine kadar Türk Dünyası içinde yegane bağımsız devlet Türkiye Cumhuriyeti idi. Sovyetler Birliğinin kendiliğinden dağılmasıyla birlikte, bağımsızlıklarını kazanan Türk devletlerinin sayısı yediye yükselmiştir. Tarihte emsaline ender rastlanan bu hadise, tarihi mahiyette siyasi, ekonomik ve kültürel sonuçlara yol açmıştır.

Dilleri bir, çok az farkla inançları bir, ataları bir, masalları ve destanları bir, adetleri ve görenekleri bir, yüz yıllarca ayrı kalmış bu kardeşlerimizin son derece meşakkatli ve zorlu bir süreçlerden geçerlerken geleceğe güvenle bakmaları, paylaştığımız zengin ve köklü tarih ve kültürümüz olacaktır. Nitekim, bu birlikteliklerimizin hepsine beraberce sahip çıkarken, Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus ve Hacı Bektaş hepimizin büyüğü Nasrettin Hoca hepimizin hocası, Dede Korkut'un Manas destanı hepimizin destanı, Fuzuli ve Ali Şir Nevai hepimizin şairi. Velhasıl Farabi'si, İbni Sina'sı, Kaçgarlı Mahmud'u, Piri Reis'i, Uluğbeyi ve Koca Sinan'ımza sahip çıkmaktır.
Evet Türk-İslam tarihini, adet ve ananelerini, gelenek ve göreneklerini yaşatmak ve ihya etmek topluma, dünyadaki barışa hizmettir. Eğer insanlar böylece bir araya gelebiliyor, sevgiyle ve muhabbetle birbirlerine bakabiliyorlarsa, gönülleri için, intikam duygularından arınmış, bunun yerine Hacı Bayram Veli hazretlerinin, Hoca Ahmet Yesevi'nin, Hacı Bektaş'ın, Yunus'un ve Mevlana'nın söylediği sevgi ve müsamaha yerleşmişse, bütün insanlığa da, dünyaya da sonsuz yararı olacaktır.