7 Mart 2009 Cumartesi

Zeki SARAÇOĞLU

1938 yılında Siirt’te doğdu. Gazetecilik Enstitüsü mezunu olan Saraçoğlu, “Ülkümü Öldürmeyin”, “Liderlik Üzerine”, “Çanlar Basın İçin Çalıyor” adlı eserlerin yazarıdır. Saraçoğlu, Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve aynı zamanda Ortadoğu Gazetesi’nin de sahibidir.

İSLAMİYET ve TÜRKLER

İslamiyet, miladi yedinci asrın başında insanlığın kurtarıcısı olarak gönderilen son din; Türkler de İslam'ın dünyaya yayılmasında en büyük görev ve sorumluluğu layıkıyla yapan şerefli bir millettir. Büyük Türk Dil Bilimcisi Kaşgarlı Mahmut, 1072 yılında tamamladığı Divan-Lügat'it Türk adlı sözlüğünde, Arapların Türkçe'yi öğrenmesi gerektiğini anlatırken, buna en önemli gerekçe olarak peygamberimizin hadisini göstermiştir.
Kaşgarlı Mahmut tarafından altı çizilen hadisin verdiği haber on ikinci asırdan itibaren Türk Milleti'ni İslam'ın kılıcı haline getirmiştir. İslamiyet'ten önce Türk töresine uygun bir sosyal hayat yaşayan Türk Milleti, vatanını korumak ve bağımsız bir devlet olarak yaşamak ülküsüne hizmet yolunda savaşırken, İslamiyet'i kabul ettikten sonra Allah'ın yüce adını dünyanın en uzak köşesine tanıtma aşkıyla savaşmıştır.
Türk Milleti'nin Asya'dan sürekli Batı'ya yönelerek Haçlılarla savaşmasının sebeplerinden biri de küffara karşı İslam'ın bayraktarlığını yapma ülküsüne bağlılıktır.
Türkler Anadolu'yu vatan tuttuktan sonra Avrupa'nın her yerinden azgın sürüler gibi Türkler'in üstüne saldıran Haçlı ordularına karşı İslam'ı savunma şerefi yine Türk Milleti'ne düşmüştür. Haçlı Seferi adıyla Avrupa'dan başlayıp İstanbul üzerinden Anadolu'ya, oradan Kudüs'e kadar uzanan coğrafya üzerinde yapılan din savaşları Hıristiyan dünyası ile Müslümanlar arasında gerçekleşmiştir. Ancak, Haçlı ordusu, bu seferlerinde daima karşısında Müslüman Türk ordusunu bulmuştur.
Türkler, İslam'ın yalnız kılıcı değil, kalkanı da olmuştur.
Fatih Sultan Mehmet Han, Konstantiniyye'yi fethedip Türk Milleti'nin devlet merkezi haline getirirken, hep, Hz. Muhammed'in (sav) şu hadisinin tecellisi için çalışmıştır: “Konstantiniyye elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden asker ne güzel asker, onun kumandanı ne büyük kumandan!” Evet, Fatih Sultan Mehmet Han, İslam peygamberinin bu kutlu sözünün muhatabı olmakla şereflendiği gün, Türk Milleti İslam'ın bayraktarlığını tam olarak üzerine almıştı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın torunu Yavuz Sultan Selim Han, Mısır Seferi'ni tamamladıktan sonra Mekke ve Medine'nin anahtarlarını aldıktan sonra, hutbede kendi adı “hakim ül harameyn” olarak takdim edilmiştir. Ancak Büyük Hakan Yavuz, bu sözlerden dolayı çok üzülmüş ve takdimi şu şekilde değiştirmiştir: “hadim ül harameyn”. Yani, kutsal beldelerin hakimi değil, hizmetçisi!...
Türk Milleti hiçbir zaman İslam dünyasının hakimi olmayı arzulamamış ve bunun için çaba harcamamıştır. Ama İslam'ın hizmetçisi, kılıcı ve kalkanı olmayı yürekten istemiştir.
On dokuz ve yirminci yüzyıllarda Batı'nın gelişmesine ayak uyduramayan İslam dünyasını yeniden ayağa kaldıracak güç ve birikim de yine Türk Milleti'nde vardır. Çünkü bugün insanlık aleminde kendi dinamikleriyle çağdaş dünyayı yakalama istidadına sahip tek İslam ülkesi Türkiye'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nin birikimleri ve İslam dünyasının öz kaynakları birleştirilerek yirmi birinci asrı yeniden İslam asrı yapmak bir hayal değildir. İslam'ın insanlığı aydınlatma görevini yeniden şaha kaldırmak, Türk Milleti'nin birikimleriyle İslam aleminin kaynaklarını birleştirmeye bağlıdır.
Böyle bir birliktelik, dünya insanlığına yeniden hayat iksiri olacaktır. İnsanlığın içine sürüklendiği inhitat ve inkisardan kurtulması, manevi boşluğun İslam ile doldurulmasına bağlıdır. Türk Milleti bu konuda da üzerine düşeni yapma kudretine sahiptir.
Ne var ki, Türk Milleti'ni yıllardır yöneten zihniyet nasıl Haçlı zihniyetinin dayatmaları karşısında teslimiyetçiliği vazgeçilmez siyaset olarak benimsemişse, diğer İslam ülkelerinin yönetim kadroları da öz varlıklarından uzaklaşmış, İslam onlar için de şekilden öte geçemez duruma düşürülmüştür!
Türk ve İslam dünyasında un, şeker ve yağ fazlasıyla vardır. Yirmi birinci asrın İslam şahlanışını Müslüman Türk Milleti'nin bilgi birikimi başlatacaktır. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Başka bir çıkış yolu da yoktur…

e-mail: info@turkislambirligi.org